‘Dürüst, Tarafsız, Ahlaksız Haber’ yapan Zaytung.com’a yakışır bir başlık attım bugün.
Zaytung’un son Emlak eki kapağına bayıldım ama bu yazı onunla ilgili değil.
Bugüne kadar birçok müşteriden duyduğum bir söylemdir müteahhitlerin burnundan kıl aldırmaması. Herkesin yorumu farklı ama genelde şu durumlarda kullanılıyor bu benzetme;
– Müşteri istediği indirimi alamıyor
– Müşteri kendisini özel hissetmiyor; Müteahhit ‘alsan da olur almasan da olur’ şeklinde yaklaşıyor
Peki satılacak bu kadar ev varken, gazeteler televizyonlar bangır bangır ve hatta ekolüm Erol Evgin bile şarkılarla konut reklamı yaparken bu müteahhitler deli mi ki hala burunlarından kıl aldırmıyorlar??
2 açıklamam var;
– Ya bizim halkımız kıl aldırmayanları seviyor ve müteahhitler bilerek kendilerini bu pozisyona sokuyorlar
– Ya da müteahhitin alınacak kılı yok ama müşteri yine de almak istiyor!
Müteahhitlere önerim, izin verin müşteri konuşsun, derdini anlatsın; müşterinin bir problemi var ve size çözüm için geliyor, kıl almaya değil. Anormal bir indirim isteyen müşteri sizin malınızın değerini anlamamış demektir.
Müşterilere önerim, kıl almaya gitmeyin; pazarlık ruhumuzda var ama önemli olan 2 tarafın da kazanması. Bugün öldüresiye indirim yaptırdığınız müteahhit, yarın bir problem yaşadığınızda çok da yardımcı olmayacaktır. Diğer bir önerim de, sizinle konuşamayan adamın sizi anlama imkanı da yok. Sizi anlamayan adam derdinize derman olamaz.
Not: Bence Ağaoğlu’nun bu kadar eleştirilmesine rağmen hala binlerce konut satabilmesinin sebebi, burnundan kıl aldırabilecek bir imaja sahip olması.