İstanbul’un en merkezi noktalarından biri olan Mecidiyeköy’de, yıkılan stadın yerine tasarlanan Ali Sami Yen Projesi, Yapı Teknik Proje ile depreme karşı dayanıklılığını tescil ediyor…
Yapı sektörünün hızlı gelişimi ile sayısı her geçen gün artan işlevsel yapılar, İstanbul’un çehresini baştan aşağı değiştirirken, bu yapılar depreme karşı duyulan hassasiyeti göz önünde bulundurarak tasarlanmış olmaları dikkat çekiyor. “İstanbul’un modern yüzünün yansıması” olarak adlandırılan Ali Sami Yen Projesi bu özelliklere sahip projelerin başında geliyor.
Yürürlükteki Deprem Yönetmeliği ve Uluslararası Yüksek Yapılar Yönetmeliği’ne uygun olarak tasarlanan Ali Sami Yen Projesi gerçekleşebilecek olası depremlere karşı İstanbul’un en güvenilir projelerinden biri olarak gösteriliyor.
Üç katlı otoparkı ile 200 bin metrekare üzerine inşa edilen Ali Sami Yen Projesi 3 bloktan oluşurken, 2 bloğunda 43 katlı rezidans, 1 bloğunda ise 39 katlı A sınıfı ofis binalar bulunuyor. Tüm blokların her bir cephesi, Boğaz Köprüsü’nden Marmara Denizi’ne kadar uzanan İstanbul ’un farklı panoramik manzaralarını katlarına taşıyor. Modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına karşılık verecek donatı ve özelliklerle muhteşem bir görüş açısına sahip rezidansların içerisinde 1+1’den 4+1’e kadar çeşitli metrekarelerde daireler yer alacak.
Ödüllü Mimar Emre Arolat tarafından tasarlanan Ali Sami Yen Projesi’nin 2014 yılında tamamlanması planlanıyor.
İstanbul halkına verilecek yeni hediye için en ince detaylar hesaplandı
Ali Sami Yen projesinde her aşamadaki detayını büyük bir özenle projeye yansıttıklarına değinen Yapı Teknik Proje ‘nin kurucu ortağı Şakir Teker, projedeki tüm detayların anlaşılabilir ve uygulanabilir olması için sarf etmiş oldukları çabayı şu şekilde dile getirdi,
“Ali Sami Yen projesi farklı konseptleri bir arada barındırıyor. Bu durum Yapı Teknik Proje olarak gerçekleştirileceğimiz hesapların seyrini tamamen değiştirdi. Devasa otoparklar, ofis, konut, AVM gibi değişik konseptler için farklı değerleri ayrı ayrı inceleyerek çeşitli çözümler oluşturduk. İstanbul’a sunulacak yeni bir hediyeye katkı sağlayacak olmamız bize eşsiz bir mühendislik zevki yaşatıyor.”
Yüksek katlı binaların projelendirmesinde en çok dikkat edilen iki etmenin deprem ve rüzgâr etkileri olduğunu belirten Teker, Ali Sami Yen projesinde her iki etmene göre gerekli yapılandırma ve konfor şartlarını dikkate alarak tasarım yaptıklarının altını çiziyor.
Projelendirme aşamasının tamamlanması sonrasında Deprem Yönetmeliği’nin öngördüğü statik ve dinamik hesapların yanında, binanın deprem esnasındaki performansını belirlemek için performans hesaplarının da yine Yapı Teknik Proje tarafından yapılacağına dikkat çeken Teker, gerçekleşebilecek olası büyük bir depremde projenin ortaya koyacağı performansın en gerçekçi biçimde ölçüleceğini söylüyor.
Teker, Yapı Teknik Proje olarak Ali Sami Yen Projesi’nde muhtemel bir deprem anında bina içerisinde bulunan kişilerin binadan çıkmak yerine binada kalmayı tercih ettirecek güvenliği sağlamayı ve rüzgarın etkisinden oluşabilecek olumsuz etkileri minimize etmeyi amaçladıklarını vurguluyor.
Her proje için ayrı ekip oluşturmanın önemine de değinen Teker, her ekibin farklı bir bütünlük oluşturduğunu, yaşanılan tüm sorunların takım çalışmasıyla çözülerek ekip içi iletişim ve koordinasyonun kolayca sağlandığını sözlerine ekliyor.
Yapı Teknik Projenin Hayata Geçirdiği Diğer Projeler
3000’in üzerinde hasarsız projeye hayat veren Yapı Teknik Proje, Sarphan Finans Park, Hilton Double Tree Hotel, Viaport Venezia, Ağaoğlu Andromeda, Varyap Meridian, Uprise Elite, Torun Tower, İBB stadyum gibi pek çok önemli proje ile adından söz ettirmeye devam ediyor.
Eski Ali Sami Yen havadan görüntüleri için tıklayınız
Kaynak: http://emlakkulisi.com/ali-sami-yen-projesi-ile-ilgili-detaylar-aciklandi/133706