Geçen ay başladığım BALEVİ Öğrenci Konuk Evi projesi bültenlerine kaldığım yerden devam ediyorum.
Video bülteni aşağıda izleyebilirsiniz. Videonun sonuna doğru çok önemli bir mesajım var, lütfen seyredin.
Geçen ayki bültenimiz için http://www.emlakgurmesi.com/2010/10/izmirin-en-anlamli-evi-balevi.html buraya tıklayabilirsiniz.
Projeyi görmezlikten gelmeyin, el verin. Bağışlar için lütfen http://www.balevi.org/ adresini ziyaret ediniz.
Kategori: Genel
İstanbul’daki projeler niye İzmir’de olmuyor diye buradan ve emlakkulisinden soranlara ilk önce Palmiye Park Zirvekent ile cevap vermiştim. 147 dairelik Zirvekent İzmir’de %85i 1+1 ve 2+1 dairelerden oluşan ilk proje ve Egekent’in ilk güvenlikli sitesi.
Şimdi de 35. Sokak adlı yeni bir proje var İzmir’imizde. İlanları ve web sayfası ile İstanbul’lulara taş çıkartan bir proje. Ütopik dememin sebebini şöyle açıklıyım; Ütopya’nın kelime anlamı “Olmayan Yer” dir. Olmayan Yer ile kasıt dünya üzerinde böyle bir mekanın olmadığı üzerinedir. 35. Sokak potansiyel müşterilere bir hikaye anlatmak istiyor. Sokakların cıvıl cıvıl olduğu, güvenlik şirketlerinin olmadığı ama komşuların kendi kendilerine güvenliği sağladığı, çocukların sokaklarda koşturduğu eski mutlu zamanları yaşayabileceğiniz yeni bir yaşam alanı kurmak iddiası ile yola çıkılmış.
Pazar günü o güzel havada üşenmedim ve atladım gittim 35. Sokak projesine. Gözlemlerim şöyle;
– İlanlarda Karşıyaka çıkışı diyor ama alakası yok. Çiğli bile değil. Menemen’e bağlı.
– Eğer Çanakkale asfaltından girişi bilmiyorsanız, girişi kesin kaçırırsınız. Ben kaçırdım. Satış ofisindekilere de söyledim bir tabela daha eklemelerini.
– Muhit diye birşey yok. Projenin iddiası da zaten bu; olmayan bir yerde yeni bir sokak hayatı yaratacaklar.
– Satış ofisi müthiş. Ufacık bir kapıdan giriyorsunuz ama içerisi tüm duvarları kaplayan aynalar ve çatıdan gelen ışık ile ışıl ışıl ve çok ferah. Adımınızı atar atmaz özel bir yere geldiğini hissediyorsunuz.
– Girdikten sonra basamaklar ile tanıtım alanına çıkılması bence kötü. Yaşı ileri müşteriler için yorucu olur.
– Karşılayan, tanıtım yapan, servis yapan herkes temiz, güzel ve güler yüzlü.
– Maketler harika.
– Tanıtım için hiç aceleye getirilmiyorsunuz. Ceren adlı bir arkadaş hiç üşenmeden 1 saat boyunca bana projeyi tüm ayrıntıları ile anlattı. Bilgisayarda yaptığı tanıtımı yanımızdaki ekrana yansıtması çok şık.
– Proje bence çok zor bir proje. Muhit ve lokasyon tutucu İzmir’liler için problem.
– Proje çok maliyetli bir proje. Tüm araba yolları ve otoparklar yer altına alınmış; harika birşey ama tabii ki maliyet var.
– Projede acayip çok yeşil alan olacak.
– Evlerin sokak konseptinde olması için henüz bir yorum yapamıyorum. Binada yaşamaktan daha güzel olabilir ama müstakil evde yaşamak isteyenler için ters olabilir. Tam arada kalmış bir konsept.
– Fiyatlar imalata göre normal; 1750 – 2000 TL/m2 arasında. Aidatlar da 200 TL civarında olacakmış.
– İlk etap Aralık 2012’de teslim.
– Bence İzmir’deki proje kısırlığına çok güzel bir çeşit getiren bir proje ama satış nasıl olur kestiremiyorum. Cesaret ister böyle bir projeye girmek. Eğer bu proje Sasalı’da olsaydı çok daha kolay satılabilirdi.
– Şirketin pazarlama materyallleri çok iddialı. Satış ekibi zaman içinde çelikten daha çok karşılarındaki insanlara 35. Sokak’ın hikayesini anlatabilirlerse daha da başarılı olabilirler.
Benden bu kadar. Bekleyip göreceğiz.
Bayramda 2. günden sonra el öpmekten ve kavurma yemekten yorulduğunuzda eğer biraz hava almak isterseniz, dolaşmanızı önereceğim 5 proje var;
1. Palmiye Park Zirvekent; İzmir’de bünyesinde en çok 1+1 ve 2+1 daire bulunduran proje. Çiğli’nin ilk güvenlikli sitesi olan Zirvekent, harika bir İzmir ve deniz manzarasına ve bu sayfanın sahibinin çok taraflı desteğine sahip!
2. Soyak Siesta; İlk etaplarında kısa bir süre sonra hayat başlayacak olan Siesta, minik metrekareler ile marka bir projede ev sahibi olmanın yollarını anlatıyor.
3. Otuzbeşinci Sokak; Geçen hafta gazete reklamları ve güzel websiteleri ile duyurularını yaptılar. İddialı bir proje. Zor bir lokasyonda ve İzmir’linin alışık olmadığı bir konsept ile yola çıkmışlar. Umarım başarılı olur. Gerçekten farklı bir proje gibi duruyor. Fiyatları çok merak ediyorum; bayram dönüşü öğreneceğim.
4. Mavişehir Modern; Mavişehir’de hayata geçirilen şimdilik en mantıklı fiyatlı proje. Mimar Aykut Dayı aynı zamanda bizim Palmiye Park Gaziemir projemizin mimarı idi. Mavişehir’de ev arayanlar için iyi bir fırsat.
5. Palmiye Park Gaziemir; Gaziemir’in en güzel sitesi. 3 katlı mimarisi, metro durağına ve Rönesans Optimum alışveriş merkezine yakınlığı ve önündeki asırlık çamların olduğu 4500 m2 park ile şehir içinde sayfiye alanı yaşamı fırsatı sunuyor.
Herkese iyi bayramlar.
Ev Alacaklara Aklı Başında Bir Uyarı!
Ben şahsen soru sormayı hiç sevmezdim; taa ki Amerika’da soru sormayan insanın aptal sanıldığını öğrenene kadar.
Soru sormayı sevmeyen bir millet oluşumuz bence öğretim sistemimizden kaynaklanıyor; soru sormak ayıptı, soru sorduğuna pişman eden öğretmenlerimiz vardı.
Bu konu başkalarının konusu; soru sormayı sevmeyenler veya daha güzel sorular sormak isteyenler için proje satış ofislerinde kesinlikle sormaları gereken 12 soru belirledim.
29 Ekim haftası Palmiye Park Zirvekent için gazetelere verdiğimiz ilanlardan sonra tanıtım ofisimizde daha önce karşılaşmadığımız bir yoğunluk yaşadık. 3 günlük bir süreç içerisinde 524 kişi bizimle irtibata geçti. Ben de müşteri temsilcilerimize destek olmak için tanıtım ofisimize gelen veya arayan müşterilere yardımcı oldum.
Bazı sorular o kadar ilginçti ki, bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Eğer tanıtım ofislerine Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu’nun yazdığı gibi pazar gezmesi için değil ama yapılmakta olan proje hakkında bilgi almak için gidiyorsanız akılda tutmanız gereken 3 önemli prensip var;
1. Satış ekibinin aklınızda hiçbiri kalmayacak bir ton bilgiyi ezbere anlatmalarına izin vermeyin.
2. Örnek daireye gezmek için acele etmeyin; süslenmiş bir evden daha önemli şeyler var.
3. Eğer pazar gezmesine değil ama gerçekten proje hakkında bilgi almaya gidiyorsanız aşağıdaki 12 soruyu sorun ve cevapları not alın.
Kesin sorulması gereken sorular;
1. Bu muhit bana uygun mu? (Eğer ziyaret ettiğiniz projenin muhitini bilmiyorsanız, satış elemanının yakın çevredeki sosyal hayatı, etrafta yaşayanları anlatmasını isteyin)
2. Ev, iş, alışveriş, okul arası toplu ulaşım hatları nasıl?
3. Buradan kimler ev aldı? Arayabileceklerim var mı?
6. Projenizin fiyatlarını yakın çevremiz ve benzerleriyle karşılaştırır mısınız?
8. Ben aldıktan sonra fiyatların düşmemesi için napıyorsunuz? Kandırılmış gibi hissetmek istemiyorum!
10. Aidat ne kadar olacak?
11. Teslimat sonrası hizmetleriniz nedir? Arıza ve tamiratlar için kimi arayacağız?
12. Niye buradan ev alalım?
Dikkat ederseniz şirketin kendisi ile ilgili sorulara yer vermedim; şirket ile ilgili bilgileri şirketin temsilcisi olan bir satış elemanından değil kendi araştırmalarınız ile bulmanız gerekir.
Geçen hafta gelen ziyaretçilerden gördüğüm, bir çok insan balıklama fiyat ve ödeme koşullarına atlıyor! Hak veriyorum; en önemli karar mekanizması maddi güç ama ilk önce ne alacağınızı bilmeniz gerekir…
Kaçırdığım soru var mı?
Fiyatlar 3 senedir yerinde sayıyor, faizler hiç olmadığı kadar dipte vs… Benim 2009 Aralık’ta yaptığım kehanet bile şu an için çok geride kalmış gibi gözüküyor ama kısmen!
Fiyatlara en azından İzmir piyasası için biraz detaylı giriyorum bugün;
1.5 senedir Reidin.com sayfasını takip ediyorum. Türkiye dahil birçok ülkenin belli başlı şehirlerinin semt semt satılık ve kiralık emlak fiyatlarını takip eden bir site. Veriler 2003 yılına kadar geri gidiyor. Aylık $90 gibi bir ücreti var, beleş değil.
Eylül 2010 sonu itibariyle;
Eğer merak ettiğiniz başka semtler varsa aşağıda yorum kısmında bildirin, oraları da bu aylık rapora dahil ediyim.
Fikrinize ihtiyacım var!
Bugün Hürriyet Ege’nin inşaat dosyasında İzmir’de ev almanın sırları başlığı ile Emlak Gurmesi imzasıyla bir yazım yayınlandı.
Yazıdan bir kaç sayfa sonra da Palmiye Park için hazırlattığımız 2 yeni ilanımıza yer verildi.
Tüm gazeteler konut kampanya ilanları ile dolu. Hat höt diye bağıranlar, kaliteli ve güvenli hayat sözü verenler, en güzel benim diyenler vs… İlanların hepsi sıkıcı ve bayıcı. Daha önce ilanların ne demek istediği ile ilgili uzun bir yazı da yazmıştım.
Biz bu bağırış çağırış içinde kendimizi ve farkımızı göstermeye çalışıyoruz.
Aşağıda bugün verdiğimiz 2 ilanı görebilirsiniz.
Fikriniz önemli; sonuçta kendimize ilan vermiyoruz, ev alacaklara kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Fikrinizi aşağıya yorum olarak bırakır mısınız lütfen?
İzmir’in En Anlamli Evi! – BALEVİ
Bu sayfada genelde gayrimenkul yatırımından konuşuruz. Bu yazıda geleceğinize yapabileceğiniz en değerli ve anlamlı bir yatırımdan bahsedeceğim.
Mayıs 2010’da temeli atılan BALEVİ, toplamda 1687 m2 ve 20 daireden oluşuyor. Bu EV’in içi hayallerle, hatıralarla, iyi insanlarla ve gururla dolu.
Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı liderliğinde tüm BALlılar ve BALseverler tarafından hayata geçirilen BALEVİ okulumuzun hemen dibinde İzmir dışından okulumuza gelen genç BAL’lılara modern bir yaşam alanı sunmak için yapılıyor.
Projenin gidişatı hakkında hazırladığım videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.
Proje hakkında daha detaylı bilgiyi http://www.balevi.org/ adresinde bulabilirsiniz.
Bu projeye ve geleceğinize yatırım yapmak için lütfen buraya tıklayınız.
http://www.viddler.com/simple/d93b1204/
Hayalinizdeki evin metrekaresi ne?
Tebernüş Kireçci: Şimdi metrekarelere bakmanın zamanı! başlıklı bir yazı yazdı. Yazıda odaların, mutfakların standart metrekarelerde yapılması gerektiğini vurgulamış. Esasında isteme sebebi mantıklı; o evleri kullanacak insanların evi dekore etmelerini, mobilya seçebilmelerini kolaylaştırabilmek.
Bence uygulanabilirliği yok çünkü;
– Zevkler ve renkler dönem dönem değişiyor
– Küçük ev isteyene illa büyük ev veremezsin
– İşin bir de mali yönü var
Olayın çok tekniğine inmek istemiyorum ama yazıyı okuyunca ben de hayalimdeki evin odalarının metrekarelerini düşündüm… Bunları yazarken Banu’ya danışmadım ama eminim ki hoşuna gitmeyecek 🙂
– Mutfak 25 – 30 m2: Evin en sevdiğim yeri. Amerikan evlerinde mutfaklar evin kalbi. Bütün aile orada takılıyor.
– Salon 30 – 35 m2: Bir TV köşesi, L koltuk, bir de kitap okuyup müzik dinleyebileceğim bir köşe. Misafir için kocaman bir yer istemiyorum.
– Banyo 5 m2: Yeter de artar bile.
– Ebeveyn odası 15 – 20 m2: Dolap ve yatak. TV’ye falan gerek yok.
– Çocuk odası 10 – 15 m2: Çalışma masası ve tek yatak, ve dolap.
– Antre 10 m2: Biliyorum gereksiz bir alan ama, 1-2 sene önce kordonda bir eve baktım; 25 m2 antresi vardı ve hayran kaldım. O kadar abartmaya gerek yok belki ama eve girince insanın içi açılıyor.
Sizin metrekareler nasıl?
Tatilden döndüm!
Şimdi bana kalıbının adamı olmadığımı, dar görüşlü olduğumu söyleyen Enver bey’e hiç üşenmeden uzun ve net cevaplar verme zamanı… Altay maçı olmasa daha da uzatırdım ama bu sene ilk defa maça gideceğim. Hadi bismil;
Serdar Bey aşağılama tabiri sizin kalıbınızın adamı olmadığınızı yani o modern, olaylara değişik açılardan bakmayı deneyen ve renkli insan olmadığınızı çok açıkça gösteriyor. Şahsen sizin adınıza üzüldüm çünkü ben sizi özellikle emlak gurmesi sayfanızdan gördüğüm kadarıyla emlak ve gayrimenkul konusunda renkli fikir tartışmalarına açık biri zannetmiştim. Ama malesef sizde ülkemizde ki bir çok insan gibi fikir tartışması ve alışverişi yapma konusunda çok zayıf biriymişsiniz. Söylediklerinizin aksini düşünen biriyle karşılaştığınızda klasik olan ben haklıyım çabasına girmişsiniz.
Bu sayfada borazanı ben öttürüyorum, güzel çalıyorum demedim… Bazılarının hoşuna gidiyor, sizin gitmese de olur. Siz de başlatın bir sayfa, döktürün orada; ya da varsa böyle bir sayfanız yönlendirin bizi o tarafa. Ayrıca ben her konuda haklı olsam, İzmir’in en zengin gayrimenkul yatırımcısı olurdum. Öyle bir iddiam yok!
Beni niye Ağaoğlu ile özdeşleştirmeye çalışıyorsunuz gerçektan anlamakta zorlanıyorum? Bunun konumuzla hiç bir ilgisi yok. Bu görüşünüz bence ortaokul seviyesinin bile altında olan bir görüş.
Buyrun buradan. Kalıp malıp yetmemiş, bi de ortaokula falan girmişsiniz. Ben daha ne diyim. Ağaoğlu özdeşleşmesini daha önce yazdıklarınıza dayanarak yapmıştım. Hatta işinizden memnun değilseniz buyrun gelin bizimle çalışın demiştim; çünkü Ağaoğlu’dan daha çok ve güzel bir şekilde onun projelerini övmüştünüz.
Şimdi siz 150-200 tl aidat İzmirde savaş sebebidir dediniz. Bende matematik hesabi ile 5-6 katlı her katta 2 daire bulunan kapıcılı ve asansörlü bir apartmanda ödenen ortalık parası yaklaşık olarak 150-200 tl dir dedim eğer kapıcının sigortası ödeniyorsa ve maaşı olması gereken resmi rakamlardan ödeniyorsa. Şimdi bu dediğim doğru mu değil mi? Yani bu parayı onbinlerce insan İzmirde, önemli olan ödediğiniz aidat karşılığında ne aldığınız? Buna bir cevap verin lütfen.
İzmir’in çoğunluğu 150-200 TL aidatı ödeyemez Enver bey. Merkez dışına çıkın biraz ve görün bakalım apartman aidatları ne kadar. Çiğli’de, Gaziemir’de, Karabağlar’da, Buca’da, Evka’larda 20-30 TL aidat ile kendi kendine dönen binalar dolu ve çoğunlukta. Sizin dediğiniz onbinler de tabii ki var, ama İzmir’in çoğunluğu için 150-200 TL aidat büyük problem. Ben onbinlerden bahsetmedim, çoğunluktan bahsediyorum. Hesabını yaptığınız binalar artık ya kapıcı almıyor ve kendileri apartmanı temizliyorlar, ya da 3-4 bina biraraya gelip bir kapıcıyı paylaşıyorlar.
İkincisi size verdiğim Ataşehir, Bağdat Caddesi olayını bir bilene sordunuz mu? Lütfen bir sorun bakalım ne cevap alacaksınız? Mesela tebernüş Beye sorun aldığınız cevabıda burada paylaşın. Bağdat Caddesi gibi bir lokasyon avrupada yok bundan kesinlikle eminim. Dünyanın her yerini görmediğim için dünyada böyle bir yer var mı yok mu bilemiyorum ama olsa bile sayısı çok azdır. Parisin ünlü şanzelize si bile Bağdat Caddesi kadar uzun değildir, ayrıca orada 2- blok altta kilometrelerce bir sahil yürüyüş yolu bulunmamaktadır bir tarafı çim bir tarafı deniz olan. Bu özellikleriyle Bağdat Caddesi gibi bir yer ne Türkiyede ne de Avrupa da yok. Peki insanlar niye her geçen gün artan bir sayıda Ataşehir tarafına geliyor konut fiyatların Bağdat Caddesini yakalayıp bazı noktalarda geçtiği bir lokasyona? Bu bölgesel olarak gayrimenkul geliştirme konusundaki tartışmaya verdiğim bir cevap. 20 sene önce Ataşehir diye bir yer yoktu yeni yapılmaya başlanmıştı.
Buna cevabım yok. Ne demek istediğinizi de anlamadım. Afferin Ataşehir’e.
Şimdi büyük inşaat firmaları İzmire niye gelmiyor? E birisi geldi fiyatları da kesinlikle ucuz değil bir çok firmadan pahalı ama adamlar 4. etaba başladılar değil mi? Peki niye sizce?
Soyak çok başarılı bir şirket. İzmir’de kimsenin yapamayacağı bir yerde ve fiyatta bir projeyi ağır aksak olsa da satıyor, Soyak Siesta. Soyak verdiği sözü tutar; o projede 1 tane bile daire satılmasa adamlar başladıkları projeyi bitirirlerdi. 4. etaba başlamış olmaları projenin karlı ve bol satışlı gittiğinin göstergesi değil bence. Oldu mu?
İzmir Türkiyenin imajı en kuvvetli şehiri. Bu gün Türkiyede İzmirliyim dediğinde karşıdaki herkes bunu olumlu alıgılar. Çeşme, yavaş şehir seferihisar, urla yakın çevresinde böyle 3 bölge bulunan bir şehir var mı Türkiyede? varsa söyleyin bizde öğrenelim. Böyle bir şehirde gayrimenkul geliştirememek ve değerlendirememek gayrimenkul geliştirmeyi bilmemek ile açıklanabilir.
Hem doğru hem yanlış. Çok biliyorsanız buyrun gelin siz geliştirin yapın; kolaysa. İmajla olmuyor bu işler. Bakın Alaçatı ve Çeşme’yi İstanbul’lular ihya etti. Alaçatı’da 5000 TL/m2’ye taş evler satılıyor; tabii ki İstanbul’lulara. Alaçatı ve Çeşme’nin başarısı İzmir’lilerden kaynaklanmıyor. Gelir düzeyimiz yetmiyor yahu, kaç defa söyleteceksiniz!!!
İzmir rahatlıkla Türkiyenin riviera sı olabilir. Dediğim şu İzmirde yeni yapılan veya bitmiş bir konut için m2 si 1500-2000 tl ödeyen birisinin aldığı şey kalite, nicelik ve nitelik olarak İstanbulda kinin aldığı ile aynı değil. Bu çok net gözüken bir şey. Buna itiraz ediyorsanız burada tartışılabilecek bir şey yok.
Buna daha önce cevap verdim. İstanbul’da 2000 TL/m2’ye satılan projenin yeri İzmir’in Menemen’i. Hem uzaklık hem de nitelik olarak.
Hep sözü geçtiği için Ağaoğlu Ayazma da başlangıç m2 fiyatı 2000 tl idi. Şimdi atlayın bir uçağa gelin, o projeyi bir ziyaret edin. Bırakın İstanbul benim için nişantaşıdır, ulustur ,bebektir laflarını. (ulusta yeni iki proje var isterseniz onları da inceleyin zorlu center ve yoo İstanbul birinde m2 fiyatı 13-15 bin euro civarında diğerinde ise 10,000 usd:)) Bu düşünce zihninizi çok meşgul ediyorsa lokasyonu düşünmeyin sadece proje detaylarına odaklanın sonrada incelemeniz bittikten sonra şunu düşünün bu projede (Ağaoğlu my world europe) m2 ye 2000 tl ödeyenlenlerin aldığı ile kıyaslarsak İzmirde ne ödeniyor karşılığında ne alınıyor? Bunu da açıklıkla paylaşın gurme platformunuzda.
İzmir’li projeden çok lokasyona ve manzaraya önem ve para veriyor desem inanır mısınız? Biz havuza para vermek yerine yazın atlayıp Çeşme’ye gidebiliyoruz, sizin orada öyle bir şansını olmadığı için 180m havuzlu sitelere para veriyorsunuz. Ayrıca 100 daireli bir sitede havuzun daire başına aidata yaptığı ek yük 50TL; büyük problem.
İzmirde sıfır, site tarzı konutlara m2 ye 1250-1500 tl aralığında ödeyen insanlar. Aldıkları şeyin niteliği artarsa 1750-2000 tl arasında ödemeyi yaparlar, ben bundan söz ediyorum. İzmirde benim bahsettiğim sosyo ekomomik sınıfta ki insanlarda para yok görüşüne kesinlikle katılmıyorum ( bunlar yeni konutlara 1250-1500 m2 fiyatı ödeyen insanlar bunların İstanbulda m2 ye 1500-2000 tl ödeyenlerden daha az parası veya imkanı olduğu konusuna) Yoksa İstanbul tabi ki İzmirden daha çok para üreten bir şehir bunun aksini savunan bir insan yoktur herhalde ama siz ne demek istediğimi ya gerçekten anlamıyorsunuz yada anlamak isetmiyorsunuz.
Yapmazlar! Yapamazlar! 120m2 bir daire için söylediğiniz fark 60.000 TL. 120 aylık bir kredide aylık ödemelerini 800-1000 TL arttıracak bir maliyet bu!!! İzmir’de ortalama bir ailenin evine giren para, eğer her iki eş de çalışıyorsa 3000 – 5000 TL aralığında. Sizce bu insanlar boğazlarından ve eğitimlerinden kesip havuza ve garsona yatırım yapmak ister mi?
İstanbul da daha çok konut yatırımcısı var derseniz buna katılırım ama bunun bir nedeni de nüfusun çok fazla olması. Sizin söylediğiniz Emlak Konutun sattığı arsaları İstanbullu inşaatçılar almadı o zaman benim dediğim doğru tezi ise gerçekten o kadar alakasız ki buna ne cevap verilelir bilmiyorum:) Bu çok büyük bir sanat koleksiyoncusun önemli eserlerin satıldığı bir müzadeye ye katılmadığında, onun için sanat eseri toplamayı bıraktı demek gibi bir şey:) Eğer bu arsalar yatırımcılarına iyi para kazandırmayacaksa niye 1 i hariç diğerleri gayet güzel satıldı. Sizin dediğiniz doğru olsa idi bu arsalara talep olmazdı. Kendisine para kazandırmayacak bir şeyi niye milyonlarca lira ödeyerek alsınki inasanlar:)? Demek ki bunları alanların buralardan çok iyi para kazanma düşünceleri var, istanbullu İzmirli farketmez. Bu da beni tezimi doğruluyor herhalde öyle değil mi:)?
Teziniz neydi ki? Ben İstanbul’lu firmalar niye İzmir’e gelmiyor diye yazmıştım. En güzel arsaları almaya da gelmediklerine göre bir bildikleri var di mi?
Eğer tartışmayı fikir tartışması düzeyinde tutacaksanız ve sorduğum sorulara ve söylediğim şeylere cevap verecekseniz yayınlayın bu yazdıklarımı aksi taktirde lütfen yayınlamayın.
Dediğim gibi bu sayfada borazan bende. Eğer yayınlamamı istemediğiniz birşey varsa göndermeyin. Dar fikirli, kalıp, renk menk olaylarına girerek seviyeyi ben düşürmedim.
Not 1: -de -da eklerinin ne zaman bitişik ne zaman ayrı yazılacağına dikkat edin…
Not 2: Niye kızdığınızı anlamış değilim!
Not 3: İzmir’e gelirseniz bekliyorum.