Kategoriler
Genel

Çalışan Bir Bayan Gözünden Ev Alma Süreci!

Ev ararken karşılaştığınız emlakçılar ve en son dağları yaratmış ev sahipleri sizi çıldırttı mı? Makyaj Çantam sayfasının mimarı Iraz hanım ve eşi bir süredir ev arayışı içindeydiler. Serüvenleri harika.


Hatta bir ara Palmiye Park ile de ilgilendiler. Kendileri ile hiç tanışamadım ama sanal bir arkadaşlığımız oluştu. Kimsenin sormadığı kadar detaylı soruları, fanatik Bornova’lı olmaları ve renkli gözlemleri sayesinde her ikisinin de takipçisi oldum.
Iraz hanımın kendi dünyasını paylaştığı Irazca sayfasında ev ararken başından geçenleri çok eğlenceli bir yazı ile paylaşmış. Kendisinin izniyle biraz alıntı yapıp sizi yazının devamını okumak için Iraz’ın sayfasına yönlendirmek istiyorum.
Iraz ve eşinin başına gelenler ev arayanların %99’unun başına geliyor. Her ikisi de önceliklerini çok iyi belirledikleri için onca safsatanın ve aldatmacanın arasında kendileri için doğru karar vermeyi başardılar.

Tabii eğer benimle oturup konuşsalardı belki bu yazıyı yazmasına bile gerek kalmayacaktı!

Bir Memurun Ev Alma Günlüğü
Ev alma sürecinde en çok karşılaştığımız umut veren ama yalan çıkan vaatlerden ve ürkütücü izlenimlerimden size bir demek sunmak istiyorum.

Ev Alma Güncesinde Tuhaflıklar

– Baktığımız eve bizim bey nem ölçme cihazıyla gitti. Ev sahibi bizi manyak sandı.

– Klima söktürüp taktırma 200tl. yeni eve taşınmanın değeri paha biçilemez ?!!!

– Ankastre cam davlumbaz diye birşey varmış. fiyatı 1000liradan başlıyor.. çüüüüüş.

– Yeni lüküs evlerde “havlu kurutucusu” diye bir aparat varmış. ben su borusu sandıydım görünce.

– Ankastre fırın ile ocak iki ayrı şeymiş. Öyle gidip tek cihaz olarak satın alınmıyormuş. Kekomançi Iraz, ankastreyi ne sandın sen?


YAZININ DEVAMI İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ

Kategoriler
Genel

Bir Bayanın Yeni Ev Çığlığı!

Hayatınızda önemli bir karar vermek üzereyken ne yapacağınızı bilemediğiniz veya acaba??lar içerisinde kaybolduğunuz oldu mu? Son aldığım bir email aynen bunları yaşayan bir bayanın gözlemlerini anlatıyor.


Evrim hanım sitemizin takipçilerinden. Kendisi çok becerikli, pozitif enerjili, hayatın zorluklarından geçmiş ve başarılı bir iş kadını ve ev hanımı.
Evrim hanım uzun süredir ev arıyor. Esasında arıyor mu aramıyor mu o da belli değil. Bana gönderdiği email aşağıda. Siz de benzer süreçlerden geçtiyseniz Evrim’in bazı kararsızlıklarının ve önceliklerinin sizinkilere benzediğini göreceksiniz.
Benim Evrim’e önerim Otur Oturduğun Yerde 🙂






Merhaba,
Çocuklar büyüdükçe evimiz yetmemeye başladı ve alternatif olarak ta yeni yerler araştırmaya başladım…Dön dolaş kendi evim gibisini bulamadım J
  
Balçova’nın yeni gelişmekte olan Mahallesi Eğitim Mahallesinde oturuyorum.

Evlenmeden önce de Balçova’daydım. Eskiden bu semt bana hep fil mezarlığı gibi gelirdi yaşlı semti yani. 
Evlenince Bornova’ya geçecektim, kader beni Balçova’dan ayırmadı. 

Anneme yakın olsun istedim. Her gün işe gidip gelebilmek için ortalama 80 km yol yapıyorum. Eve geldiğimde bir çok şeye zamanım kalmamış oluyor.

22 dairelik bir apartman dairesindeyim. Komşuluk eski dönemlerdeki gibi. Oğlumun yaşıtı en az 5 çocuk var. Benim çocukluğumdaki gibi mahallede oynuyorlar. Ne güvenlik ne de yüksek bahçe kapıları var. Bir gün kavga etti sokakta diye evi değiştirmek istedim. Kültür yok biraz varoş diye sonra dön dolaş yine kendi evime karar kıldım. 

Eğitimleri için  okullarına ödediğim paraların tek sebebi iyi bir kültür alabilsinler diyeydi. Çocuğun birinin  gelip mahallede oğlumu dövmesi bende yaşam standartımı mevki ile konumlandırmamı  değiştirmemin zamanı geldiğini düşündürttü. Sonra kendi kendime kızıp hayata alışması gerektiğini sorunlardan kaçarak değil sorunu çözmeyi bilen evlat yetiştirmem gerektiğine karar verdim. Kolej vs bitirip gerçek hayatla baş başa kalınca her şeye uyum sağlamalıydı. Ev değiştirmek çocuk büyütmek gibi zor karardı heralde

Yatırım amaçlı değil de  oturmayı düşündüğünüz evde çevre faktörünün çok etkisi var zannediyorum ,en azından benim için. Ben sokağa çıktığımda berber,kuruyemiş,kırtasiye,bakkal,ayakkabı tamircisi,terzi yani herkesi o kadar tanıyorum ki alışveriş merkezlerinin çok bir cazibesi kalmıyor. Okullar açıldığında Malzeme listesi veriyorlar elinize, içinde bilmediğiniz bir sürü meteryal var. Kipa Migros Özdilek gibi mağazaların o dönemlerinde kırtasiye reyonlarına girmeniz o kadar zor oluyor ki… Ben ne yapıyorum, listemi Kırtasiyecime veriyorum, Alışveriş için küçük marketleri tercih ediyorum. Pehlivanoğlu’ndan çıkana kadar listem hazırlanmış kafam dinç bir şekilde eve dönüyorum. Bunun gibi bir çok örnek olabilir. Yani devasal büyük marketlere girip çile çekmekten kurtuluyorum. Ev alırken belki çarşıya yakın yerler tercih edilebilir ama Alışveriş merkezleri benim için asla. 

Balçovada kalmak istiyorum ama gerçekten iyi projeler göremiyorum yapılar çok eski yeni yapılanlar da çok şekilsiz. İyi olanlar da vardır belki benim görmediğim. Bir çok apartmanda asansör yok mesela. Kod farkını kullanıyorlar apartman girişlerini kodun yüksek olan tarafından veriyorlar yasadan da bu vesileyle yırtıyorlar. Alta 3 kat üste 3 kat J Asansöre gerek yok yani. Ev fiyatları çok yüksek Termal var tek artı bu heralde. Evlerde en çok yatak odaları dikkatimi çekiyor genelde dikdörtgen oluyorlar. Yatağı bir türlü yerleştiremiyorum. Dar kenarın bir tarafında pencere veya balkon diğer tarafta da ebeveyn banyosu kapısı yapmışlar.Yatağı odanın ortasına koysan yer kalmıyor. Boş ver salonu yatak odası yaparım diyemiyorsun. Mutfaklarda içime sinmiyor, çift taraflı dolap yapmışlar, geniş gibi ama masa koyayım diye düşünsem ki çocuklar küçük salona taşıyamam yer bulamıyorum. 

O da olmadı hayalimdeki evi bir türlü bulamıyorum. Güzel olanlar da var tabi onlara da benim bütçem yetmiyor

Spor salonu olan siteler var mesela onları da eve alınan ilk zamanlar hevesle kullanılan sonra da 2 el satmaya çalışılan yürüyüş bantlarına benzetiyorum. Spor yapmak sonradan kazanılan bir alışkanlık değil herhalde.

Sayın Gurme zor müşteriyim herhalde ama elimde değil evi sevsem para sorun değil bir şekilde evimi satar kredi alır veya başka bir yol bulur alırım.

Sorun bende mi J

Kategoriler
Genel

Sizi Konuşturmaya Çalışıyorum!

Bu sayfayı her ay ziyaret eden 3700 kişiden birisi olduğunuza göre, bazı yazdıklarım veya söylediklerimin ilginizi çekmiş olması lazım.

Emlak Gurmesi sayfasına yeni bir pencere açtım. 2010’da daha çok ilginizi çekecek konulara değinmek için BU SENE NE YAZMAMI İSTERSİNİZ başlıklı kardeş bir sayfamız var.

Bu sayfada mevcut konu önerilerini görebilir, oklara tıklayarak oylayabilir, yorum yapabilir veya SUBMIT bağlantısına tıklayarak yeni konu başlıkları iletebilirsiniz.

Her hafta o haftanın en favori başlığı konusunda araştırmamı yapıp yeni yazı veya video göndereceğim.

http://www.emlakgurmesi.slinkset.com/

Kategoriler
Genel

En Çok Kullandığım 7 Websitesi!

Interneti günlük hayatınızı kolaylaştırmak için kullanıyor musunuz?.
Basit, yararlı, yeni ve yaratıcı olan şeylere bayılıyorum. İşte 2009’da bu kriterlerime uyan ve her gün kullandığım websiteleri;

1. http://www.emlakkulisi.com/ : Emlak konusunda Türkiye’nin en içerikli sitesi. Konusunda uzman bir çok insan Tebernüş Kireçci liderliğinde bu sayfadan Türk emlak sektörüne ışık tutuyor. Soru cevap şeklinde yararlanabileceğiniz sitede benim de bir köşem var 🙂
2. http://www.eviminfiyati.com/ : Kendisini google’da arayan her insan oturduğu evin fiyatını da illaki merak ediyordur. Girin ve deneyin. Sektör şeffalaktıkça bu sayfa daha da yararlı hale gelecek.
3. http://www.evariyorum.com/ : Türkiye’nin en geniş konut projesi içeriğine sahip bu sitede yok yok. Kampanyalar biraz üzerinize üzerinize zıplıyor gibi oluyor ama özellikle ev arayışındaki kişiler için çok yararlı bir site.
4. http://www.copyblogger.com/ : Dikkat çekici ve ilginç yazı yazmayı öğreten bir site. Her ne kadar ingilizce olsa da, prensipleri türkçeye de uyuyor.
5. http://www.epinions.com/ : Özellikle elektronik alet edevat almadan önce kesinlikle bakılması gereken bir site. Örneğin bir telefon alacaksanız, sizden önce almış ve denemişlerin yorumlarını okuyabiliyorsunuz.
6. http://www.sikayetvar.com/ : Allah düşürmesin bu sayfaya. Türk tüketicilerin sesi. Bazı firmalar şikayetlere cevap bile veriyor.
7. http://www.makyajcantam.org/ : Bu sayfayı kullanamıyorum ama düşüncenin basitliğine ve uygulamanın ustalığına hayranım. Bayanlar için harika bir site. Makyaj gurmesi bir bayandan kullanıcı gözüyle tarafsız yorumlar ve öneriler.

Eğer yorum kısmında belirtirseniz Sizin favori sitelerinizi de incelemek isterim.

Kategoriler
Genel İlk defa ev alacak olanlar

Ev (Veya önemli herhangi bir şey) Alırken Yapılmaması Gereken 5 Şey!

Eğer çoğumuz gibi parayı çalışarak ve hakkederek kazanan insanlardansanız, siz de eş ve iş seçiminden sonra hayatınızın en önemli seçimlerinden birisinin EV sahibi olmak olduğuna katılıyorsunuzdur.
Eş ve iş seçimi konusunda yapacağınız hatalar kadar Ev seçerken yapacağınız hatalar da sizi yıllarca süründürebilir.
Yüzlerce insana ev sahibi olmaları konusunda yardımcı olmuş birisi olarak ev arayan insanların nasıl bir süreçten geçtiklerini, kafalarının nasıl karışabildiğini, nasıl ümitsizliğe düşebildiklerini biliyorum.
Bu yazıyı okuduktan sonra Ev alırken yapmamanız gereken en önemli 5 şey hakkında önlem alabileceksiniz!

1. Dolduruşa Gelmeyin!
Etraf kampanyadan geçilmiyor. Sanki ev değil herkes kampanya satıyor. Kampanyaların dolduruşuna gelirseniz garip yerlerde, aylık 499 TL’ye, aradığınız huzuru, beklentilerinizin üzerindeki o konforlu hayatı bulabilirsiniz! Kampanyaları dinleyip dolduruşa gelmeyin, ilk önce kendinizi ve ailenizi dinleyin! Önceliklerinizi belirledikten sonra size uyan evlerin kampanyalarını araştırın.
2. Sizin Gibi Konuşmayanı Dinlemeyin!
Ben bir gün evde eşim Banu’ya ‘Banucum hadi İzmir’in yükselen değerinde ev sahibi olalım’ veya ‘Banik hadi İzmir’in yeni yaşam konseptinde bir ev alalım, ve hayallerimizin ötesinde çağdaş bir hayat stiline sahip olalım’ desem, Banu bizimkileri arayıp Gurme sapıttı der diye düşünüyorum. Alacağınız ev sizin ve ailenizin yaşam şeklini belirlememeli, siz sizin ve ailenizin yaşam şekline uygun evi almalısınız. Sizin dilinizi konuşmayan Ev ve yaşam şekillerinden uzak durun.
3. Tek Akıllının Siz Olduğunuzu Sanmayın!
Birşey çok ucuz ise veya vaad edildiği kadar değerli ve önemli ise, ve hala kapış kapış gitmemişse, o zaman tek akıllının siz olduğunuzu veya o evi satmak isteyen elemanın sizi babanızdan daha fazla sevdiğini düşünüp hemen üzerine atlamayın. İllaki bir bit yeniği vardır. Bu yazıları okuduğunuza göre tabii ki akıllısınız :), ama en akıllının biz olmadığımızı da unutmayın.
4. İlk Görüşte Aşka İnanmayın!
Eğer şu an hala evli olduğunuz eşinize ilk görüşte aşık olduysanız, ya ne istediğini çok iyi bilen birisisiniz ya da dünyanın en şanslı insanlarından. Ev almak gibi önemli bir karar verirken, ailenizin önceliklerini ve bütçenizi düşünmek yerine hayal ürünü reklamlarından veya şatafatlı satış ofislerinden etkilenip ev almaya karar verirseniz, ilk görüşte aşık olduğunuz eşiniz sizi hayat boyu affetmeyecektir. Uzun süreli evlilikler sağlam temellere oturan, saygı ve sevginin olduğu ilişkilerdir; Eviniz de öyle.
5. Demokrasiye İnanmayın!
Evi genelde bayanlar kurar ve yönetir. Ev alırken dosta, akrabaya, anaya, babaya tabii ki danışın ama karar verirken demokratik olmayın; nerede çokluk orada bokluk lafı bu durumlardan çıkmıştır! Evi yöneten kim ise ev alırken söz hakkı da onundur. Parayı veren düdüğü çalar deyiminin geçerli olmadığı ender durumlardan birisi olan ev almak, demokratik açılımlardan daha hassas dengelere dayanır ve düdüğü çalan kim ise onun kararına bırakılmalıdır.

NOT 1: Ev alma süreci ev almaya karar vermekten başlar, arama süreciyle devam eder, alternatiflerin değerlendirilmesinden sonra alım süreciyle biter. Bu sürecin ortasından başladım ama önümüzdeki günlerde diğer basamaklar ile ilgili de yazacağım.
NOT 2: Bunları kendinize veya ailenize alacağınız her pahalı şeye uygulayabilirsiniz!

Kategoriler
Genel

2009’da Öğrendiğim 7 şey!

2010 için dilek listemi yapmadan önce, 2009’dan bana kalan derslerden en önemli 7 tanesini listeledim;
1. Bir deli kuyuya taş atar, en akıllı gözükenler bile arkasından atlar; kim deli kim akıllı ayırdetmek lazım. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/01/izmir.html
2. Yaşlılık soytarılık diyenlere, bir de paran yokken yaşlan da gör demek lazım. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/06/hemen-yaslanmak-varms.html
3. Evlilik bir denge olayı ama kadın tarafı genelde daha dengede oluyor. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/08/evli-ciftlerde-guc-kimde.html
4. Aşurenin gücüne inan. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/08/bu-yontemle-evinizi-3-haftada.html
5. Düşün düşün boktur işin; illaki seni yanlış anlayan veya anlamak isteyen birisi olacaktır. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/09/taciz-email.html
6. Bilmediğin işlere burnunu sokma. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/10/erkeklere-uyar-evlenirken-yapmamanz.html
7. Kadın, para ve iyi şeylerin birarada daha güzel olduğunu unutma. http://cdsyapi.blogspot.com/2009/12/ayda-hanm-aglattm.html

Herkese mutlu bir yeni yıl diliyorum.

Kategoriler
Genel

2010’da Benden Ne İstersiniz?

Emlak Noel Babası değilim, EV vermeyeceğim ama Gurme’lik yapmaya devam!

Bu sene benden ne duymak istersiniz?
Kiminle röpörtaj yapmamı istersiniz?
Hangi projeleri veya muhitleri değerlendirmemi istersiniz?
???
Aşağıdaki yorum kutusuna isteklerinizi yazmanızı rica ediyorum. Eğer özel not göndermek isterseniz [email protected] adresinden de ulaşabilirsiniz.

Herkese iyi yıllar.

Kategoriler
Genel

Donald Trump’ın Etme Bulma Dünyası! Dost Kazığı Sağlam Olur!

İstanbul’da yeni projeye başlayan ve Üç kuruş için Dosta Kazık atmak isteyen Trump amcanın hikayesi herkese ibret olacak nitelikte.

Son zamanlarda gazetelerde Donald Trump’ın güzel kızının İstanbul’daki Trump markasını taşıyan Trump Towers projesi ile ilgili bir ton haberini ve yazısını okuduk. Vereceği hizmetler ve sunacağı olanaklar ile İstanbul’un en prestijli projelerinden birisi olacak Trump Towers, fiyatları ile de benzerleri ile aynı seviyelerde. Hatta İzmir’deki gökdelen projeleri ile neredeyse kapışır fiyatlarda!

Haberlerin hepsinde projedeki dairelerin %45’inin daha satışa sunulmadan satıldığı haberleri vardı. Ben Chicago’dan ayrılmadan hemen önce, 2006, Trump Chicago’nun temelleri atılmıştı. Benzer haberler o proje için de gazeteler ve televizyonlarda yer bulmuştu. O zaman Chicago’nun en pahallı fiyatları Trump’ta idi. Projenin hemen başında eş dost dediği emlakçılara, avukatlara, mimarlara vs… piyasa fiyatından biraz daha daha ucuz ve daha esnek ödeme koşulları ile bir miktar daireyi satmıştı. İŞTE BU NOKTADA DOST KAZIĞI YAVAŞ YAVAŞ KENDİNİ GÖSTERMEYE BAŞLAMIŞ!

Yaklaşık 1,5 sene sonra, bu eş dost ile yaptığı sözleşmelerde bir kaçış noktası bulan Trump amca, eş dost ile düşük fiyattan yaptığı tüm sözleşmeleri iptal etmiş. Sözleşmesini iptal ettiği daireleri o gün için daha yüksek olan piyasa fiyatları ile satışa sunmuş. Dost kazığını yiyenlerin bedduaları heralde işe yaramış ki, kriz patlayınca Trump amca’nın 3 kuruş daha fazla kazanmak için sözleşmelerini iptal ettiği ve daha yüksek fiyatla tekrar satışa sunduğu daireler elinde patlamış.

Trump Chicago Mayıs 2010 gibi bitecek. Adam tüm finansörleri ile mahkemelik. Yatırım için daire alanlar şimdi dairelerini %20 – %30 zararla satıyorlar. Yaklaşık $ 600 Milyon’luk kredisini geri ödemek için Trump amcanın biraz zorlanacağını tahmin ediyorlar. Yatırım için alanlar Trump’ın kendi fiyatlarından daha aşağıya satışa çıkardıkları için Trump iyice zor durumda kalmış.

Dost Kazığı ve Etme Bulma dünyası diye ben buna derim. İstanbul’daki projeden almayı düşünenleri de benzer bir senaryo için uyarırım.

Kategoriler
Genel

İzmir’in En İyi Köftecisini Arıyorum!

Haftada en az 1 kere Levent’i de alıp köfteye gideriz. Benim 3 favorim
1. Pınarbaşı’nda girişte sol köşede, bahçesinde kocaman çınar ağacı olan, adını bilmediğim yer.
2. Bergama Köftecisi, Buca Nato girişinde.
3. Cızbız Köfte, Alsancak Atatürk Kapalı spor salonun 2 paralelinde.

Önerilerinizi aşağıda yorum kısmına ekleyebilirseniz.

İsim ve yer belirtirseniz hemen gidip denemek istiyorum. En beğendiğim köftecide öneriyi gönderen okura yemek ısmarlayacağım.

Kategoriler
Genel

İşinizde Başarılı Olmak için Seda Sayan ve Ajda Pekkan’dan Öğrenebileceğiniz 3 Şey!

Bugün İstanbul’dan İzmir’e gelirken arabada Seda Sayan ve Ajda Pekkan’ın bana işimde nasıl yardımcı olabileceklerini düşündüm.

İkisinin hayatından kendime 3 ders çıkardım;

1. İnsanların güvenini kazanmak için onların dilini konuşman lazım:
Seda Sayan bir süredir Türkiye’nin en güvenilir meşhur kişiliği.  Ev hanımları Seda Sayan’ın dobralığına, açık sözlülüğüne ve yardımseverliğine bayılıyor. Seda Sayan’ı izleyenler kendileri gibi konuşan, göbek atan, gülen, ağlayan ve zengin bir kadın görünce, onun hareketlerini kendilerine örnek alıyorlar ve herşeyden fazla güveniyorlar.
2. Çoğunluğun istediği şey sana para kazandırır!; diğerlerine kulağını kapa!
Şu cümleleri Seda Sayan’ın bir röpörtajından aldım, yorum yapmadan veriyorum.
‘…. Fakat çok büyük bir hata yaptım. Sabah programlarında yaptığım şeyin içerisinden şarkıyı, türküyü ve orkestrayı çıkardım. Seyircim bunu çok yadırgadı, içi boş geldi. Bu hataya da çok eleştirilidiğim için düştüm. “Aman canım şurada şarkı türkü söyleyip, halay çekip, göbek atıp, burada da dert dinliyorlar” dediler. Çok eleştirilince, o zaman bir değişiklik yapayım dedim. Ben eleştirilirken reytingler tavandı. Fakat ben bu eleştirileri çok ciddiye aldım, seyirciyi hesap etmedim. Bir daha asla eleştiriyi ciddiye almayacağım. Seyirci önemli. Orada bana hata yaptırdılar. Benim seyircim beni göbek atarken görmek istiyor, ağlarken görmek istiyor, kahkahamı istiyor, ne giydim diye merak ediyor, “şimdi delirdi, kime bağıracak acaba” diye merak ediyor. Seyirci benim aklımı öyle güzel başıma getirdi ki, biz bunu istemiyoruz dediler, tepki verdiler, eski halini istiyoruz dediler. Biz de eski halimize döndük. Halk bunu istiyorsa ben de bunu yapmaya devam edeceğim.’
3. Zamanla eskimeyen şeyler yap! Moda olmaktan uzak dur!

Seda Sayan için son zamanlarda Ajdalaşıyor deniyor. Ajdalaşmak demek, daha ağırbaşlı, daha klasik, halkın biraz daha üzerinde duran ve o duruşu kendisine yakıştıran insan demek. Ajda bu yüzden eskimedi; tabi estetiğin hakkını da vermek lazım. Kendine has karakter, görünüşten daha derin bir anlam ve zerafet, insanları, arabaları, kıyafetleri, binaları vs… yani hayatımızdaki ŞEYleri eskimeyen bir güzellik veya moda olarak ayıran özelliklerdir. Zamansız Ajda nasıl hala konser salonlarını dolduruyorsa, Moda Burak Kut da o kadar unutuldu.