Kategoriler
Genel

Yatırım için hangisini almak lazım? Dükkan mı Daire mi Arsa mı?

Bana en çok gelen sorulardan birisi bu; Sevgili Gurme, 40.000 TL birikimim var, üzerine kredi çekip yatırım yapmak istiyoruz; ev mi alalım dükkan mı?

Standart cevabım dükkan! Ezber değil, 3 sebebim var;

1. Kira getirisi için ev alınmaz, dükkan alınır! Aynı paraya satın alacağınız dükkan veya evin kira getirilerini karşılaştırırsanız dükkan getirisinin daha yüksek olacağını göreceksiniz.
2. Türkiye’de en zor şeyi ev kiracısı ile uğraşmak. Bu zorlukları yaşamak yerine paşa paşa ufak bir dükkan alırsınız, diyin ki adamın işleri iyi gitmedi pıt diye çıkar ya da kaçar, bir sonraki gelecek kiracı kendi dekorasyonunu zaten yapacaktır; yani size dükkanı kiralamaktan başka zorluk çıkmaz. Arada sırada elektrik borcu takan da olur, demedi demeyin!
3. Eve kiracı bulmak zordur! Kredi faizleri bu kadar düşmüşken zaten evi kiralamak zor, kira ödemek yerine insanlar ev alıyor… Küçük dükkanlara da her zaman rağbet vardır, yeri uygun olduğu sürece.

Peki o zaman yatırım için ev ne zaman alınır?
1. Prim yapacağına inandığınız yerlerdeki site tarzı projelerden inşaat öncesi veya sırasında alınır,
2. Tanıdık ve güvenilir müteahhitlerden arkadaş fiyatına veya koşullarıyla alınır.

Arsa???
1. Bu konulara daha meraklı ve ilgili kişilere önerilir
2. Dükkan ve konuta göre daha risklidir
3. Getirisi en yüksek olandır, riskle paralel olarak.
4. Babam her zaman şehrin bittiği yerden arsa al demiştir.

Emlakçı arkadaşlar sizin de önerilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum, özellikle konut konusunda!

Kategoriler
Genel

Palmiye Park 4. Etap Bugün Satışa Çıkıyor!

4 Şubat saat 10:00 itibariyle Palmiye Park’ta son etabımız olan 4. etabı da satışa çıkarıyoruz.

Sitedeki bence en güzel daireler bu etapta. Üstteki foto bu dairelerin salonundan çekildi!

Eğer Palmiye Park’lı olmayı düşünüyorsanız veya tanıdıklarınız var ise bu son fırsatı kaçırmasınlar.

Detaylar için http://palmiyeparketap4.blogspot.com adresine bekliyoruz.

Kategoriler
Genel

İnatçı Çinliler ve Güçlü Türk Kadınları!

Chicago’da www.belgraviagroup.com adlı başarılı bir gayrimenkul şirketinde gayrimenkul danışmanı olarak çalışan ve çok çok pahalı evler satan arkadaşım Arda Talu’dan Amerika’lı Ev alıcıları hakkında bir yazı yazmasını istemiştim.

Amerikalı coniler de bizim gibi pazarlıkçı mı, bayan kısmısı bizdeki gibi esas söz sahibi mi, detaycı mı…

Arda bunların hepsine cevap vermiş. Buyrun okuyunuz. Ardacım teşekkürler.

Bu yazıyı okuyan Türkiye’deki gayrimenkul danışmanı arkadaşlar aramızdaki benzerlik ve farklılıkları yorum kısmında paylaşır mısınız?

Amerikalilar ve Ev Alma Aliskanliklari
Chicago’da gecirdigim son 3 sene zarfinda, Sevgili Serdar’in Palmiye Park’ina benzer sitelerde bircok ev sattim. Serdar’la konusurken, acaba Turk alicilarla Amerikali alicilarin alim deneyimleri arasinda nasil farklar vardir diye birbirimize sorduk. Ben bu sorunsali 2 kategoriye ayirmayi uygun gordum: birincisinin hem maddi hem  psikolojik anlamda alim sureci ile ilgili(muzakere, kontrat, eslerin oynadigi rol, v.s.) ikincisinin ise daha cok kulturel degerlerin belirleyici oldugu aliskanliklarin ev tipleri seciminde ki oynadigi rol ile ilgili oldugunu dusunuyorum.
Ikinci kategori cok subjecktif ve bireysel uzantilari olan bir kategori oldugu icin, bu yazida bir satici gozuyle, daha cok alim sureci ile ilgili olan gozlemlerimi yansitmak istedim.
Chicago cok buyuk bir merkez metropol oldugu, ve de cok buyuk oranda is ve dis goc aldigi icin, bu alanda ki 4 senelik is deneyimim boyunca Amerika’nin ve dunyanin farkli yerlerinden gelen alicilarla munasebet kurup, bu alicilarin farkli aliskanliklarini gozlemlemek ve satis surecinde bunlara adapte olmaya calismak inanilmaz ilginc ve zenginlestirici bir deneyim oldu ve olmaya da devam ediyor benim icin.
Alim sureci ile ilgili olarak alicilari 3 gruba ayirmayi dusundum. Amerikalilar, Asya kokenli ( Hindistan, Cin agirlikli) alicilar, ve de Bati Avrupalilar. Bunlardan Amerikalilar ve Asyalilar benzer derecede agresifler, ozellikle muzakere surecinde, fakat bu 2 grubu ayiran ana ozellik Asyalilarin biraz inatci olmalari. Genelde bu kulturler, Amerika da ki is kulturunun omurgasi olan win-win mantalitesini pek ozumsememis oluyorlar, ve de cok supheci ve biraz vur-oldur mantalitesine sahip oluyorlar. Is aktinde karsi tarafinda kar etmesinin, dolayli olarak onlar icinde yararli olucagi fikrini pek anlayamiyorlar. Yanlis anlasilmasin, Asya kokenli insanlar Amerikada ki en caliskan ve basarili gruplar arasinda yeralir ama bu ozelliklerini sanirim kendi ozgun ulkelerinde ki duzensizligin yarattigi guven boslugunun bir sonucu olarak tasiyorlar diye dusunuyorum. O yuzden, satici olarak cok sabirli bir sekilde, gerekirse takilmis plak gibi pozisyonunuzu tekrar etmeniz gerekiyor.
Bati Avrupalilar ise, genelde cok ice donuk oluyorlar bu surec icerisinde. Neredeyse kendilerini mahcup olmus gosterecek derecede diyebilirim. Tabii, bu biraz kulturel biraz da taktik olarak kullandiklari bir yontem. Ama, bu insanlarla konusurken, dengeyi cok iyi kurmak ve size karsi olusturduklari ozel cizgi sinirina saygi gostermek gerekiyor.
Bu surecte calistigim birkac Turk musterimi de, Guney Amerikalilar ile birlikte, Asya’lilar kategorisine koyucam ve de tabii hicbir Turk’e su ana kadar satis yapmakta basarili olamadigimi da ekleyerek J
Sevgili Serdar’in, eslerin, ozellikle bayanlarin, bu surecte ki rolleri konusunda ki yazdiklari yazilari hepimiz okuduk. Bu surecte, bayanlarin oynadigi rolun agirligi ile ilgili soylediklerinin coguna katilmakla beraber,  genelde burda eslerin uyumlu ve takim halinde davranabilme kapasitelerinin bu surecte cok onemli pozitif ve negatif dengeler olusturduguna da eklemeliyim. Hatta Serdar’in gozlemlerinden yola cikacak olursam, burda ki surecte bayanlarin Turkiyede ki kadar agir bir rol oynamadiklarini bile soyleyebilirim.  Ornek vericek olursak, eger maddi gucu olan esi ( ve siyaseten dogru olmayalim, ve bu esin genelde erkeklerden olustugunu soyleyelim,) ya da anlatim kolayligi olsun diye soylemek gerekirse, aile reisini, aile reisi gibi hissetirmeye dikkat etmek lazim oldugunu, fakat diger taraftan da kesinlikle bayan ese karsi herhangi bir sekilde, ev hanimi oldugunu varsayarak hareket etmemek gerektigini ve bu tarz ayirimlar yapmamaya cok ozen gostermek ve dikkat etmek gerektigini de eklemek gerekir.  
Serdar’in devamli olarak bahsettigi evrensel nitelikte olan ana prensipleri tekrar tekrar irdelemekte cok fayda var burada; cunku genel olarak Turk ya da Amerikali olsun, alicilarin dustugu en buyuk tuzak olan isin maddi boyutu her ne kadar oncelikli olsa da, bunun yaninda sorulmasi gereken ayni derecede onemli baska sorularda var; sonucta bir evin metrekare fiyatinin x ya da y olmasi kadar o metrekare fiyatinin icerigi de cok onemli. e.g.. mutahit/insaat firmanin kalitesi, almayi dusundugunuz evin size hem yer olarak hem yapi olarak kazandirdigi avantajlar ve imkanlar, sizin yasam tarziniza uygun olup olmamasi v.s.
Sonuc itibari ile basarili bir satis surecini saglayan en onemli degerin, saticinin, alici nezninde sagladigi guven duygusu oldugunu da soylemekte yarar oldugunu dusunuyorum.
Sevgili dostum Serdar’a da bu deneyimimi paylasmami sagladigi icin cok tesekkur ediyor ve de yarattigi inanilmaz basarili Palmiye Park projesinde ve gelecekte planladigi ve gerceklistirmeyi dusundugu diger basarili projeler icin de iyi sanslar diliyorum. 
Kategoriler
Genel

Yasaklı Sitelere Girmenin Yolu!

Site derken konutların olduğu yaşam alanından bahsetmiyorum.

Emlak Gurmesi’nin bazı kısımları saçma yasaklar yüzünden görülemiyor. Aynen Youtube a girememeniz gibi birşey bu!

Google bu sorunu da çözdü.

Internet bağlantınızda çok basit bir değişiklik yapmanız lazım. Tarifi aşağıdaki bağlantıdan görebilirsiniz.

Bu değişikliği yaptıktan sonra istediğiniz her sayfaya girebileceksiniz.

http://www.olympos.net/blog/ertankurt/google-dns-hizmeti-5939.html

http://code.google.com/intl/tr-TR/speed/public-dns/

Kategoriler
Genel

Metres Enflasyonu mu yoksa Modern Yaşam Alanı mı?

Eskiden babamlar Alsancak’ta yaptıkları binalarda en hızlı satılan dairelerin binanın arka cephesinde kalan, güneş görmeyen küçük daireler olduğunu söylerdi. Bu dairelerin sahipleri apartman giriş kapısına Mustafa Bey yazarlar, ne soyadları vardır, ne de isimleri gerçek isimleridir. 2. Kordon’daki binaların çoğunun teras katı bu tip dairelerden oluşmaktadır, gizemli sahipleri ile beraber. Bu tanımlamamdan bu evlerin ne amaçla kullanıldığını anlamışsınızdır herhalde.


Her gün gazetelerde binlerce stüdyo, 1+1 ve 2+1 dairelerin satıldığını okuyorum. 39.000 TL’den başlayan fiyatlar ile duyurulan bu dairelerin satış rakamları ne kadar doğru bilmiyorum ama yeni çıkan her projede bu küçük dairelerden yapıldığı için ciddi bir talebin olduğunu düşünüyorum. Ya herkesin bir metresi var artık ya da Alıcılar açısından bazı şeyler değişti. 


Bu konuda 2 teorim var.




2 ay önce yaptığım ankette katılımcıların %30’u 125 m2‘ye kadar ve 125.000 TL’ye kadar 2+1 ve daha küçük daireler istediklerini belirtmişlerdi.


İTÜ Sözlük ve Ekşi Sözlük stüdyo daireler için biraz müstehcen tanımlamalar yapmışlar. Kısaca bu dairelerin bekar evi olduğunu, klasik salon mutfak oda gibi mekanların içiçe konularak yalnız yaşayanlar için kullanışlı bir hale sokulduğunu anlatmışlar.


NY Times küçük evler ile ilgili kısa bir slide gösterisi hazırlamış, harika resimler var tıklayın bakın; onların dediği, ev ne kadar küçükse çevresi o kadar büyür, yani doğaya saygı anlamında küçük evleri övüyorlar.

Son zamanlarda Palmiye Park için bizi arayanlar da en çok 2+1 daire sormakta.

Genel olarak gösteriş meraklısı bir halk olmamızı düşününce insanların bu eski garsoniyerlere yeni modern küçük yaşam alanlarına olan ilgisi biraz şaşırtıcı.

Bu konuda benim 2 teorim var;
1. Elinde en ufak birikimi olanlar eskiden ya bankada faize yatırırdı, ya da altın alırdı, bankalar neredeyse artık faiz vermiyor, altın da çok pahallandı herkes bir düşüş bekliyor. Şimdi o ufak birikimler yatırım amaçlı olarak bu minik dairelere gidiyor.
2. İnsanlar eskiden hayat boyu bir ev almak için para biriktirir veya emekli ikramiyeleri ile bir ev almayı hayal ederlerdi. Şimdi ufak mufak güçlerinin yetebileceği bir ev alıyorlar, ev prim yapınca ve biraz paraları birikince daha büyüğünü alma hayali ile.

Bence her ikisi de doğru ve güzel teoriler. Sanmıyorum ki Irazca ve Etrenjit çifti veya Biriçim illaki ufak bir evimiz olsun hayali ile yaşıyorlardı. Herkes parasının alabileceğinin en güzelini en büyüğünü ister; salonun içinde mutfak, hap kadar bir stüdyo daire herhalde kimsenin hayali değildir, ama büyüğünü almak için iyi bir başlangıçtır.


Ben kendim nispeten büyük bir 2+1 dairede yaşıyorum. Eğer 2 banyo olmasaydı Banu herhalde evi çoktan terkederdi. Çocuk olana kadar 3. odaya ihtiyacımız olduğunu da düşünmüyorum. 2+1 dairemizin en büyük avantajı, aynı dairenin 3 odalısınin kirası çok pahalıydı, tutamazdım; en büyük dezavantajı ise…(Banu cevaplasın)


Sizce bu küçük evleri kim alıyor ve niye alıyor? Siz alır mıydınız veya sizin küçük bir eviniz var mı?

Kategoriler
Genel

100.000 TL Ceza!

Bu cezayı yemek istemiyorum!

Ah be kardeşim başına ne geldi dememek için şöyle birşey yapıyoruz, bakınız.

Palmiye Park 4. Etap

Kategoriler
Genel İlk defa ev alacak olanlar

Evin Fiyatına Neler Dahil?

Ev almak üzere olan insanlar genelde o kadar heyecanlı veya fiyata o kadar fixlenmiş oluyorlar ki, fiyata neler dahil sorusunu sormayı çoğu zaman unutuyorlar!
Bu sebeple 3 sene önce yazdığım bir yazıyı tekrar hatırlatmak istedim.
Özet olarak, alacağınız evin satış fiyatına dahil olmayabilecek %10’a varabilecek ıvır zıvır masraflar 4 kategoride birleşiyor;

– İmalata yönelik masraflar (Teknik şartname haricinde kalan imalatlar, özellikle kooperatiflerde peyzaj ve altyapı düzenlemesi gibi ciddi kalemler eksik olabiliyor)
– Alım / Satım işlemleri ile ilgili masraflar (KDV, Harç, hurç, takip)
– Konut Kredisi ile ilgili masraflar (Dosya, expertiz, sigorta, DASK, komisyon)
– Teslimat ile ilgili masraflar (Oturma raporu, cins tashihi, Abonmanlık ücretleri, vs…)
Bu yazıyı yazdığımdan beri YTL’deki yeni gitti ama masraflarda pek değişiklik olmadı.
Detaylar için lütfen bu bağlantıyı takip ediniz; Ev Alacaklar Son Dakika Gollerine Dikkattttttt!

Kategoriler
Genel

Ezel ve Behlül’den Öğrenmemiz Gereken 3 Şey! (Ev alırken…)

Hiç televizyon seyretmeseniz bile, eğer uzaylı değilseniz, siz de bu arkadaşların adlarını ve şöhretlerini duymuşsunuzdur. Ezel düzgün ve güvenilir adam, Behlül aşık ve kayıp bir karakter.

Ben 2 diziyi de belki 3 defa seyrettim ama buna rağmen neler olup bittiğini gazetelerden, muhabbetlerden vs… takip edebiliyorum.

Eğer ev almak gibi sorumluluğu yüksek ve önemli bir karar verecekseniz, Ezel ve Behlül’den öğrenebileceğiniz 3 önemli şey var;

1. Güven!:
Ezel’in Behlül’e göre daha çok sevilmesinin sebebi oturaklı duruşu ve sağlam karakteri sayesinde verdiği Güven duygusu. Sarı çıban Behlül amcasının karısına aşık olup aynı evde yaşamaya ve kırıştırmaya devam edebilecek kadar kaypak ve güvenilmeyecek bir karakter. Ev alacağınız şirketi inceleyin, sahipleri ile tanışın, daha önceki işlerine bakın, çalıştıkları bankalarla, belediyelerle, taşeronlarla konuşun; şirketin duruşu ve tarzı Ezel’e mi daha yakın, Behlül’e mi, ona göre karar verin!

2. Dış Görünüş!:
Genç kızlar Behlül’ü Ezel’e göre daha çok beğeniyorlarmış! Sarı saçlarından olsa gerek. Ben bunu etraftaki bi ton keko müteahhitin yaptığı yerli yersiz cam giydirme cephelere benzetiyorum. Yaptıkları çirkin şeyleri kapatmak için dayıyorlar renkli camı, binayı evden daha çok büroya çeviriyorlar. Dış görünüşe aldanmayın, Behlül’le başbaşa kalmayın! Ezel’in eskimeyen bir tipi var, alacağınız evde ve binada da aynı klasik özellikleri arayın.

3. Samimiyet ve Sadakat!
Behlül’ün Bihteri öpmesi 1.5 sezon sürdü, koçum Ezel daha 5. bölümde öpüverdi adını bilmediğim kızı! Ezel duygularında samimi ve sevdiği kıza sadık kaldığı için yaptığının doğru olduğunu biliyordu; Behlülcük ise vicdan azabından ne yapacağını iyice şaşırmıştı. Ev alacağınız inşaatçı firmada da aynı özelliği arayın; öpüşmeyin ama, bu insanlar samimi mi, müşterilerine ve sözlerine sadık mı diye sorun kendinize ve etrafınıza!

Behlülcüler, var mı ondan öğrenmem gereken hiç bişey?

Kategoriler
Genel İlk defa ev alacak olanlar

Almak mı Kiralamak mı?

Eğer ağzınızda altın kaşıkla doğmadıysanız, siz de benim gibi hayatınızın uzun bir döneminde kirada yaşamışsınızdır.

Garanti Bankası bugün Kiracı’nın Dramı adlı bir kampanya emailı attı. Her ne kadar pek dram çekmesem de Üniversite için İstanbul’a gittiğimden beri yaklaşık 18 senedir amatör bir kiracıyım. Amerika’da yaşadığım 10 sene boyunca yaklaşık 5 ev değiştirdim, hepsi de aynı şehirde. Döndüğümden beri de İzmir’de 2. kiralık evimdeyim. Banu duymasın ama daha 1-2 sene de ev almayı düşünmüyorum.

Kiracı olmanın dramı olsa da güzellikleri de var;
– Kafanıza estiğinde yeni bir muhite taşınabilirsiniz
– Daha güzel bir ev bulduğunuzda bavulunuzu toplayıp gidebilirsiniz
– Her yeni bir eve taşınırken kullanmadığınız eşyalarınızdan kurtulabilirsiniz
– Taşınmak için kutulanırken eski mektup ve resimlerinize bakıp iç geçirirsiniz
– Taşınırken yardım istediğinizde iyi ve kötü arkadaşlarınızı belirleyebilirsiniz

Google’da ev almak mı kiralamak mı diye yazınca bi ton ciddi ve analitik yazı çıkıyor, istediklerinize bakın. Eğer daha az ciddi ve daha Gurmece bir cevap isterseniz, benim fikirlerim şöyle;
– Başkasına kiralamak için ev almayı pek düşünmüyorum, nedenleri burada
– Oturmak istediğim yerlerde fiyatlar beni çok aştığı için kiraya devam.
– Kirada oturacağım ev boya harici tadilat istiyorsa o evi benlik değil demektir.
– 10-15 senelik kira eşittir ev fiyatı formulü hala basit ve benim için geçerli. Param varsa ve evi çok beğendiysem 20 seneye kadar çıkarım.
– Eğer maaşlı çalışıyor olsaydım, prim yapacak bir semtte 72 aya kadar vadeyle kredili ev alır, 5 sene yaşar ve daha sonra biraz daha küçük ama daha iyi bir muhitte tekrar aynı şeyi yapardım, ta ki istediğim yere gelene kadar.

Sizin aynı durumda ne yapardınız?

Kategoriler
Genel

Konut Kredisinde Refinansman Bilmecesi!

Borç yiğidin kamçısıdır diyip konut kredisi kullananlardan / kullanmayı düşünenlerdenseniz bu yazı size bi ton para kazandırabilir.

Faizler Aralık ortasından beri yükselişte. Esasında bu yazıyı müdürüm Ayda ile söyleşiden hemen sonra yazmam lazımdı, 1 ay geç kaldım ama geç olsun güç olmasın.

Eğer yazın garip bir şekilde faizlerin düştüğü zamanlarda konut kredisi kullanmış veya mevcut kredisini düşük faizler ile tekrar yapılandırmış şanslı ve akıllılardansanız tebrikler.

Hesap şu;
– Kullanılan kredi 100.000 TL
– Kullanılan vade 120 ay
– Kullanılan kredi faizi % 1,09
– Aylık ödeme: 1500 TL (Yaklaşık)
– Toplam ödeme: 180.000 TL (120 ay x 1500 TL)

Eğer Yaz sonu 2009’da 120 ay %0,95 faizi yakaladıysanız, hesap şu oluyor

– Kullanılan kredi 100.000 TL
– Kullanılan vade 120 ay
– Kullanılan kredi faizi % 0,95
– Aylık ödeme: 1400 TL (Yaklaşık)
– Toplam ödeme: 168.000 TL (120 ay x 1400 TL)
Yani toplamda 12.000 TL karlı çıkacaktınız.
Eğer o noktada mevcut 100.000 TL bakiyeli kredinizi %1,09 faizli bankadan % 0,95 faizli TEB’e geçirseydiniz, ki bunu yapmak için biraz geç kaldık ama yine de Ayda hanım’a ulaşmakta fayda var, sizden alınacak bazı paralar olacaktı;
– Krediyi aldığınız eski banka krediyi erken kapayacağınız için size %2 ceza kesecekti = 2000 TL
– Krediyi yenileyeceğiniz yeni banka sizden
  • Ekspertiz ücreti: 300 TL
  • Dosya masrafı: 1500 TL
  • İpotek masrafı: 200 TL 
  • Ferdi Kaza veya Hayat Sigortası: 500 TL (Yaşınıza göre tamamen değişken bir masraf)
  • TOPLAM’da 2500 – 3000 TL gibi bir para alacaktı.
Yani eski kızgın bankaya ödediğiniz ceza artı yeni bankaya ödeyeceğiniz ıvır zıvır ile toplam 5000 – 6000 TL lik bir masrafınız olacaktı ve bu hemen cebinizden çıkacak olan bir paradır.
İşte bu yüzden en iyi seçenek, her ne kadar diğer tarafta çimler daha yeşil gözükse de, eğer faizler diğer bankalarda sizin kullandığıınız bankadakinden çok  çok daha düşük değilse, mevcut şube müdürünüze bir kutu çikolata ile gidip gönlünü almak, ve sizin mevcut kredinizi en uygun faize çekmesi için ikna etmek olacaktır.
Refinansman hakkında daha detaylı bilgi için bu bağlantıyı takip ediniz. 15 Soruda Refinansman
Eğer hangi bankadan konut kredisi kullanıyım diye düşünüyorsanız, Emlak Kulisi‘ndek bu yazıyı kesin okuyunuz: Hangi Banka?

En uygun faizler için google’da refinansman yazın ve çıkan sonuçları takip edin.